
Arın
Kumlar, konuşan ayak izleri ile kaplıyken Suyun çeperi zımpara taşı, ruhsuz dalgaların törpülendiği. Değdi parmaklarım önce kızıl burnuna, oradan hurmalığa. Yüzer miydiniz ey mahlukat? Koşar
Kumlar, konuşan ayak izleri ile kaplıyken Suyun çeperi zımpara taşı, ruhsuz dalgaların törpülendiği. Değdi parmaklarım önce kızıl burnuna, oradan hurmalığa. Yüzer miydiniz ey mahlukat? Koşar
Bıktım artık sabahları dalga seslerinin üzerinde uçuşan kuşlardan başka bahsedecek bir şey bulamamaktan, Orman yollarındaki çam kokularının yorgun ruhuma karışmasından Dalından kopardığım mürdüm eriğiyle bir
Çok yaralandığım bir gecenin ardından, yeniden doğmak istemiştim. Başaramadım. Başkalaşabilmek için, ölmek gerekiyormuş. Kanımı tamamen akıtmam, ruhumu bütünüyle salıvermem lazımmış önce. Beceremedim. Tüm hatıraları kaybedebilirdim,