
Midnight Autumn
Yanan mum ve tütsü kokusu burnumda. Olduğum yerden uzakta, yine düşlüyorum. Yaşanmış ya da yaşanmamış önemi yok. Büyülendim. Bunu bir büyü gibi gösteriyor. Çünkü kimseyi
Yanan mum ve tütsü kokusu burnumda. Olduğum yerden uzakta, yine düşlüyorum. Yaşanmış ya da yaşanmamış önemi yok. Büyülendim. Bunu bir büyü gibi gösteriyor. Çünkü kimseyi
Bulutlar mı senin üzerinde idi, sen mi bulutların? Pencere sağımda kalıyordu yine. Sağıma her baktığımda gökyüzündeki maviliğin, pamuk tarlasını andıran bulutlarla kesiştiği o güzel görüntüye
Kararsızlık düzleminde ilerlerken önüne taş koymamak gerek. Kararsızlık yorar, kararsızlık beynini yer, kararsızlık ikilemdir, hastalıktır. İyileşmeliydim. Durdum ve gökyüzüne baktım. Bulutlar tek yöne hareket ediyordu.
Neresi burası? Senin merkezin mi? Karmaşıklaşmaya başlıyor. Her şey karmakarışık. Sıkışık, sıkışmışlık hissi. Buruşmaya yüz tutmuş, yıllanmış deri ceket gibisin. Çocukluk hatıralarımdaki iki örük saçların,