Academıc’N Roll

İsyan, Devrim, Başkaldırı – Octavio Paz

“Revuelta (isyan) kelimesi İspanyolcada sıklıkla kullanılmaz. Çoğu kişi revolución (devrim) ve rebelión (başkaldırı) kelimelerini tercih eder. İlk bakışta, tersinin daha doğal olduğu düşünülebilir: isyan kelimesi daha yaygın ve daha ifadelidir. 1611 yılında Covarrubias bu ikinci kavramı şöyle tanımlar: “Rebolver, bir taraftan diğer tarafa dedikodularla gidip düşmanlıklar ve sorunlar çıkarmaktır: ve buna rebolvedor (karıştırıcı) ve reboltoso […]

İsyan, Devrim, Başkaldırı – Octavio Paz Read More »

Academic’N Roll ve Yolda Projesi (Yeni Başlayanlar için Temel Düzeyde bir Giriş)

İlk kez Haziran 2013’te biçimsel olarak farklı bir formda ortaya çıkan sistem karşıtı iradenin örgütlü hali (Neo-Beat), entelektüel düzlemde edebi karşılığını bulmuş, ideolojik düzlemde mazoşist liberal bireyi aşmış ve politik düzlemde 2013 yılından itibaren ayakta kalan ender sistem karşıtı hareketlerden birisi olmayı başarmıştı. Bu devinim, kendi ekosisteminde birçok alt kültüre hitap eden kapsamlı bir program

Academic’N Roll ve Yolda Projesi (Yeni Başlayanlar için Temel Düzeyde bir Giriş) Read More »

Godard ile İlgili – Fredric Jameson

Godard imzalı esrarengiz filmlerin film festivallerinde saat gibi düzenli olarak ortaya çıktığı, yapımcılarının imajının asiden kirli bir ihtiyara, hatta teknolojik takıntılı bir bilgeye dönüştüğü on yıllardan sonra, filmografileri karıştırırken, 1960’larda her yeni ve beklenmedik filmi beklerken bu filmlerin bizim için ne kadar önemli olduğunu hatırlamak çarpıcı, Dziga Vertov grubunun politik angajmanlarını ne kadar yoğun bir

Godard ile İlgili – Fredric Jameson Read More »

LENİN’DEN “Bir Yayıncının Notları”

Çok yüksek, alabildiğine sarp ve o güne değin çıkılmamış bir dağa çıkmak isteyen bir insanı varsayalım. Bu insanın duyulmamış güçlüklerden ve tehlikelerden sonra kendinden öncekilerden çok daha yükseğe tırmanmayı başardığını, ama doruğa henüz erişemediğini düşünelim. Bu insan bulunduğu noktada öyle bir durumdadır ki, daha ileriye, seçtiği yöne gitmesi yalnız güç ve tehlikeli değil, fakat artık

LENİN’DEN “Bir Yayıncının Notları” Read More »

Marx’ın Bir Çift Sözü Var…

ULUS BAKER De te fabula narratur, senin hikâyeni anlatıyorlar. Bir köylü kulübesinde bir saraydakinden farklı düşünülür Din… ruhsuz bir dünyanın ruhu… Marx’ın Birinci Sözü De te fabula narratur, senin hikâyeni anlatıyorlar… Alman işçilerine İngiltere’de kapitalizmin gelişme sürecinin kanlı canlı bir anlatısını haber veren bu Latinizm, Marx’ın ele alacağımız birinci sözü… “Ama eğer Alman okur, İngiliz

Marx’ın Bir Çift Sözü Var… Read More »

Beat Kuşağı ve Frankfurt Okulu

Yirminci yüzyılın entelektüel ve kültürel tarihinde kesin bir iz bırakan iki hareket, güçlü eleştirel duruşlarıyla hakim normları sorgulamaktadır: Beat Kuşağı ve Frankfurt Okulu. İkinci Dünya Savaşı sonrası Amerika’da doğan Beat Kuşağı, Amerikan değerlerine cesurca meydan okurken, iki savaş arası Almanya’da filizlenen Frankfurt Okulu, eleştirel teori ile modern dünyanın toplumsal değişimlerini ve kültürün etkisini derinlemesine çözümlemiştir.

Beat Kuşağı ve Frankfurt Okulu Read More »

İyimserlik ve Kötümserlik Üzerine – Leon Trotsky

Dum spiro spero! [Yaşam varken, umut da vardır!] … Eğer gök cisimlerinden biri olsaydım, bu sefil toz ve toprak yığınına tam bir tarafsızlıkla bakardım… İyiye de kötüye de aynı şekilde ışık tutardım. Ama ben bir insanım. Sizin için, bilimin tarafsız yiyicisi, sizin için, sonsuzluğun muhasebecisi, zamanın dengesinde sadece önemsiz bir an gibi görünen dünya tarihi,

İyimserlik ve Kötümserlik Üzerine – Leon Trotsky Read More »

Gerilla Açık Erişim Manifestosu

Bilgi güçtür. Fakat her zaman olduğu gibi bu gücü kendine saklamak isteyenler var. Yüzyıllarca dünyanın her yanında, kitaplar ve dergilerde yayınlanmış bütün bilimsel ve kültürel mirasın giderek daha fazlası sayısallaştırılıyor ve bir avuç özel şirket tarafından kilit altına alınıyor. En ünlü bilimsel sonuçların yayınlandığı makaleleri mi okumak istiyorsunuz? Reed Elsevier gibi yayıncılara muazzam meblağlar göndermeniz

Gerilla Açık Erişim Manifestosu Read More »

The Republic of Silence (Jean-Paul Sartre, September 1944)

We were never more free than during the German occupation. We had lost all our rights, beginning with the right to talk. Every day we were insulted to our faces and had to take it in silence. Under one pretext or another, as workers, Jews, or political prisoners, we were deported EN MASSE. Everywhere, on

The Republic of Silence (Jean-Paul Sartre, September 1944) Read More »

Scroll to Top