Şiir

Cantos del alma

visited my dream,as if you were a miragein the heart of the desert.waded into the waterfully clothed at sunrisestripped down as we leftas if all had been liftedthough gravity stillweighed on us.the sun warmed the airbut as it rosethe sky grew dim.life seemed a fleeting dream. the secret to eternityseemed bound to the harmonyof your […]

Cantos del alma Read More »

Akademik Rüzgarlar

Yolda Projesi’nin hikayesi burada başlar, Academic’N Roll’un sesiyle yankılanır, Bilgi ve özgürlük mücadelesi adına, Entelektüel serserilik bir manifestoyla taçlanır. Komünlerin toprağında filizlenen umutlar, Şehirlerin sokaklarında özgürlük naraları, Her bilgi parıltısı, her sorgulayıcı bakış, Yeni bir dönemde, yeni bir çağda diriliş. Radikal düşünce akıp geçer toplumun damarlarında, Bilinmeyenin kıyısında yürüyenler cesur adımlarla, Simülasyonların ötesinde gerçeklik arayışı,Academic’N

Akademik Rüzgarlar Read More »

Arın

Kumlar, konuşan ayak izleri ile kaplıyken Suyun çeperi zımpara taşı, ruhsuz dalgaların törpülendiği. Değdi parmaklarım önce kızıl burnuna, oradan hurmalığa. Yüzer miydiniz ey mahlukat? Koşar mıydınız suyun üzerinde? Tabanlarınız parçalanırken, kanaya kanaya böbrekleriniz! Bileklerinizde şıngırdayan halkaları ne yapacağız? Gönüllerinizdeki çelik kafesleri nasıl eriteceğiz? Gün batımına kadar uzar mısınız bu kumsaldan? Sevişir misiniz belleğinizdeki canavarlar ile?

Arın Read More »

Sonsuz Psikedelik Yol

Yolda, bir rüya gördüm geçen gece,Roket gibi süzülüp gittim ışık hızıyla.Rüyamda, kayan yıldızlarla dans ettim,Ve ruhumun derinliklerindeki sırlara büründüm. Yıldızlar çılgınca fısıldadı bana,Evrenin kuytu köşelerinden gelen melodiyle.Bir başka boyuta yolculuk ettim,Ve gerçeklikle hayalin arasında kayboldum. Ritmi hissettim, evrenin nabzını,Kalbim deli gibi atarken sonsuzluğa doğru.Ruhum dans etti, bedenim titreşti,Psikedelik yolculuğumda rock’n roll’ün içinde kayboldum. Yıldızlarla konuştum,

Sonsuz Psikedelik Yol Read More »

Meseleye varamamak

Bıktım artık sabahları dalga seslerinin üzerinde uçuşan kuşlardan başka bahsedecek bir şey bulamamaktan, Orman yollarındaki çam kokularının yorgun ruhuma karışmasından Dalından kopardığım mürdüm eriğiyle bir sigara altı yapıp güne başlamaktan, Yoldan geçen motosikletlerin seslerinden ve onlara havlayan uyuz sokak köpeklerinden.. Masmavi denizin görünmeyen ufuk çizgisinde gökyüzüyle birleşmesinden, Kahve bulamayıp yolda ikram edilen henüz demini almamış

Meseleye varamamak Read More »

Okumuş Bir İşçi Soruyor – Bertolt Brecht

Yedi kapılı Teb şehrini kuran kim?Kitaplar yalnız kralların adını yazar.Yoksa kayaları taşıyan krallar mı?Bir de Babil varmış boyuna yıkılan,kim yapmış Babil’i her seferinde?Yapı işçileri hangi evinde oturmuşlaraltınlar içinde yüzen Lima’nın?Ne oldular dersin duvarcılarÇin Seddi bitince? Yüce Roma’da zafer anıtı ne kadar çok!Kimlerdir acaba bu anıtları dikenler?Sezar kimleri yendi de kazandı bu zaferleri?Yok muydu saraylardan başka

Okumuş Bir İşçi Soruyor – Bertolt Brecht Read More »

HAIKU YOU – 2

sanki benimdi karşımdaki tül rüzgar götürür mucize değil bacanın üstü martı tünemiş kitap okurum yalınayaksa anlamam ki hiç polis sireni kırmızı mavi sinek ölmüştü attırıyorum yola üç beş kez grass green no pale window hurting my feet bırak yaşamana bak mavilik koltuk sıkışık bademcik şişik palmiyeyim ben beton diktörtgen salon neyim ben? uzun saplı kürek

HAIKU YOU – 2 Read More »

One Equals One

look around the world is turning to reddish brown crush them those pills of all social order crush them those doctrines of organized religion and war crush the brutal will sweep it beat it crush it constantly evolving hyper-coded world crush it hierarchy of recognition stroke it hush-hush, stillness, silence memory, innocence, wholeness no peace

One Equals One Read More »

Şiir, Metafor, Yol, Ekmek, Seks

Şiir için Zamandan çok önce varolmuş hiçliğin engin uçurumları için Tüm yaşamın döngüselliği için Suya batırıyorum başımın tepesini Dönüşüm hayallerinin, değişen dünyaların kaybolan denizlerinde yaşadığı dingin sığınaklara çekiliyorum. Metafor için Algının gerçekliği ve gerçekliğin aldatıcı görünüşünü kucakladığımda deprem oldu. Bu sırada ben, gelecekteki anılarını gören bir hayal ürünüydüm. Güneş’in altında- ürkütücü derecede- karanlıktım. Issız Bir

Şiir, Metafor, Yol, Ekmek, Seks Read More »

Vanitas! Vanitatum Vanitas!

Ben meselemi hiçe bıraktım.Oh! Oh!Artık bu dünyada tamamiyle rahatım.Oh! Oh!Kim isterse birlik olmak benimle,Katılsın şarkıma, tokuştursun kadehimle,Varalım şarap fıçısının dibine! Vaktiyle meselemi mala ve mülke bağladım.Oh! Oh!Bu yolda keyfimi, hevesimi yitirdim.Eyvah!Param saçıldı bir oraya bir buraya,Birazını topladımsa da birarayaSonunda kaçırdım hepsini dipsiz bir kuyuya. Meselemi kadınlara devrettim de bu sefer.Oh! Oh!Bundan başıma neler geldi neler!Eyvah!Hain

Vanitas! Vanitatum Vanitas! Read More »

Wilhelm Reich Anısına (1897-1957)

37 yazında, o sıralar az kalsın yakalıyormuş mutluluğu,Beyaz geceler, Oslo fyordunda kuğular ya da Sigurd,Nic ve Amulf’la Theatercafö’deyken, altın rengi konyakFısıldaşan müşteriler, Ravel’in Bolcro’sunu çalarken kemancı. Ta kendisi, işte o ! Tabii haklıydılar, deliydi tabii;Olduğu yerde tepinen, çırpman; dostlarına lanetYağdıran, sakat biriydi; Gün gibi aşikar itiraflar,(Ey Stalin’in gölgesi), almıştı ağızlarından, (hainlerin) Ve kağıtları çekmecesine kilitledi.

Wilhelm Reich Anısına (1897-1957) Read More »

Scroll to Top