
Cantos del alma
visited my dream,as if you were a miragein the heart of the desert.waded into the waterfully clothed at sunrisestripped down as we leftas if all
visited my dream,as if you were a miragein the heart of the desert.waded into the waterfully clothed at sunrisestripped down as we leftas if all
Yolda Projesi’nin hikayesi burada başlar, Academic’N Roll’un sesiyle yankılanır, Bilgi ve özgürlük mücadelesi adına, Entelektüel serserilik bir manifestoyla taçlanır. Komünlerin toprağında filizlenen umutlar, Şehirlerin sokaklarında
Kumlar, konuşan ayak izleri ile kaplıyken Suyun çeperi zımpara taşı, ruhsuz dalgaların törpülendiği. Değdi parmaklarım önce kızıl burnuna, oradan hurmalığa. Yüzer miydiniz ey mahlukat? Koşar
Yolda, bir rüya gördüm geçen gece,Roket gibi süzülüp gittim ışık hızıyla.Rüyamda, kayan yıldızlarla dans ettim,Ve ruhumun derinliklerindeki sırlara büründüm. Yıldızlar çılgınca fısıldadı bana,Evrenin kuytu köşelerinden
Bıktım artık sabahları dalga seslerinin üzerinde uçuşan kuşlardan başka bahsedecek bir şey bulamamaktan, Orman yollarındaki çam kokularının yorgun ruhuma karışmasından Dalından kopardığım mürdüm eriğiyle bir
Yedi kapılı Teb şehrini kuran kim?Kitaplar yalnız kralların adını yazar.Yoksa kayaları taşıyan krallar mı?Bir de Babil varmış boyuna yıkılan,kim yapmış Babil’i her seferinde?Yapı işçileri hangi
sanki benimdi karşımdaki tül rüzgar götürür mucize değil bacanın üstü martı tünemiş kitap okurum yalınayaksa anlamam ki hiç polis sireni kırmızı mavi sinek ölmüştü attırıyorum
look around the world is turning to reddish brown crush them those pills of all social order crush them those doctrines of organized religion and
Şiir için Zamandan çok önce varolmuş hiçliğin engin uçurumları için Tüm yaşamın döngüselliği için Suya batırıyorum başımın tepesini Dönüşüm hayallerinin, değişen dünyaların kaybolan denizlerinde yaşadığı
Ben meselemi hiçe bıraktım.Oh! Oh!Artık bu dünyada tamamiyle rahatım.Oh! Oh!Kim isterse birlik olmak benimle,Katılsın şarkıma, tokuştursun kadehimle,Varalım şarap fıçısının dibine! Vaktiyle meselemi mala ve mülke
37 yazında, o sıralar az kalsın yakalıyormuş mutluluğu,Beyaz geceler, Oslo fyordunda kuğular ya da Sigurd,Nic ve Amulf’la Theatercafö’deyken, altın rengi konyakFısıldaşan müşteriler, Ravel’in Bolcro’sunu çalarken