Jack Kerouac’tan Alıntılar

The following two tabs change content below.

“Şunu öğrenmelisiniz ki, bu hayatta bazı şeyleri istemeseniz de yapmanız gerekir.”

“Geriye dönüp baktığımda nasıl bu kadar salak olabildiğime şaşırıyorum.”

“Hayat söylencemdeki insanlara dair uzun ve hüzünlü hikayeler yazacağım.”

“Acılar insanı büyütseydi, şu anda benim bu eve sığmamam lazımdı.”

“Hızla giden bir arabanın dikiz aynasına yansıyordu hayatın anlamı…”

“Rahatsız bir yatakta özgürce uyumak, rahat bir yatakta tutsak olarak uyumaktan iyidir.”

“Bir şeyler yiter, başka şeyler bulunur.”

“Ondan hoşlanmıştım galiba. Sonradan kanıtlayacağı gibi iyi biri olduğundan değil, her şeye hevesli olduğundan.”

“Senin uzaktan sevmen, yakından kindarlığa eştir.”

“Gerçi benim görüşüme göre bu dünya hakkında yeni sözcükler kullanarak konuşamayacağımız denli yaşlı.”

“Birbiri ardına geceler boyunca yıldızları seyredip durmuş ve sonunda, “yıldızların birer sözcük olduklarına” kanaat getirmiştim. Samanyolu’ndaki sayısız diğer dünyalar da, tıpkı bu dünya gibi birer sözcüktü. Sonra anladım ki, nerede olursam olayım, ister düşüncelerle dolu küçücük bir odada, ister dağların ve yıldızların alabildiğine uzayıp gittiği bu evrende, her şey beynimin içinde bitiyordu. Yalnız kalmak bir zorunluluk değil. O yüzden yaşamı olduğu gibi sevmek ve kafamızın içinde önyargılar oluşturmamak zorundayız.”

“Herkes üçüncü sınıf rollere çıkan bir sinema oyuncusu ya da bir yıldız adayı gibiydi: gözü açılmış dublörler, ufak tefek otomobil yarışçıları, Kıt’anın ucunda olmanın verdiği hüznü taşıyan çilekeş Californialılar, yakışıklı ve bezgin kazanovalar, patlak gözlü motel sarışınları, kalpazanlar, pezevenkler, orospular, otellerde oda hizmetçiliği yapan oğlanlar, yani bir alay ne idüğü belirsiz tip. Bunların arasında hayat nasıl geçerdi ki?”

“Şimdiki gençlerin tek derdi, üniversiteye girmek, iyi bir iş, ev, araba edinmek, çocuk sahibi olmak. Yazarken bile sıkılıyorum bunlardan. Aslında başka insanların hayatına karışacak biri değilim. Herkes kendi kurallarına göre yaşamalı. Ama ben daha çok çılgın insanları kaale alırım. Yaşamak için çıldıranları. İçlerindeki ateşi tutkuyla besleyenleri.”

“…benim ilgimi çeken insanlar deli olanlardır; yaşamak için deli olan, konuşmak için deli olan, kurtarılmak için deli olan, her şeye aynı anda ihtiras duyan, hiçbir zaman esnemeyen ya da sıradan bir şey söylemeyen ama gece boyunca maytaplar gibi yanan, yanan, yanan…”

Scroll to Top