Otomatik Düş

The following two tabs change content below.
karkalaki

karkalaki

karkalaki

Latest posts by karkalaki (see all)

Bu bir sokak ağzı, bu bir portakal suyu, bu bir kaktüs, bu bir her şey olabilen. Jung’un etkisini hissettiğim şu dönemlerde kendiliğinden yazım tekniğini uygulamaya cesaret buldum. Şimdi nereye varacağını tahmin edemediğim büyük bir serüvene ilk adımı atma zamanı. Bu bir psiko-daktilo denemesi. İçim sicimlenir belki. Yeryüzünden ışık huzmelerine doğru…

Başlangıç siyah ve gri tonlu bulutların iç içe oluşturduğu “T” harfi

Sonun başına dönememekten uykum geliyor

Çarklara dönüşmek sonsuz çilekli yollardan geçiyor

Kemikli elleri uzağı işaret ediyor

Bulutlar gökyüzünü temsil etmiyor

Arıza çıksın istiyor

Bulutlar yeryüzünü temsil ediyor

Tüm varlığını

Yağmur insanlarına veriyor

Gökyüzü bütün bulutların ruhudur

Uzay tanrı için olmazsa olmazdır

Uzay yoksa tanrı yok

Bulutlar tekniğin adı

Gökyüzü tekniğin tekniği

Siyah kanlar doluyor

Aklımın bir köşesinde kirden kararmış siyah kanlar

Aklımın kemikli yapısı geçmiş ve geleceği aşan atomik anın vitaminidir

Tepelerin esintisi şimdi

Kapı aralanır

İçinden kimse geçmez

Kapı kapanır

İçinden herkes geçmek ister

Peyote denediğimi bilirsiniz

Kendi kendime söylemiştim, nereden bileceksiniz?

Gözlerimin önüne çektiğim perdenin sırrına erişebildim

Sarkmış et parçalarının yağ bozomlarına bindiği sıradan İskoç düzlüklerinde kendime yem oldum

Sanılanın aksine insanı bir defaya mahsus olmak üzere devşirebileceğini sanan uzaylılar tarafından alıkonuldum

Maaşımdan kestikleri değerli işlenmiş selülozlarla bana hastane ve hapishane gibi şeyler yaptılar

Sanıldığı üzere ikisine de yolum düştü

Civcivli bir panayırdan arta kalanları yiyen rakunlar ve baykuşlar kadar karnım doymuştu

Elime aldığım usturayla mahkemede hakimin ense tıraşını yapmam istendi

12 kızgın ense tıraşı yerde kıl kümeleri oluşturdu

Halimden anlayan bir mübaşir usturayı elimden aldı

Onun yerine bademli ve karamelli dondurma verdi

Rüzgar esmez olmuştu

Kafkavari dava odalarına klima taktıklarında enseden başlayan buz gibi bir sızının varoluşsal kaygılara yol açacağını düşünürken, sakat olmamasına rağmen hayatı boyunca tekerlekli sandalyeye mahkum edilen dava arkadaşıma selam verdim

Mutluluğun peşinden koşarken düştüğünü söyledi

Rock’n roll kadar başınıza taş düşsün

Altında kalır da geceyi tamamlayamadan o yüksek kafalarınızla kendinizi yüksekten atamayacak kadar korkak hale geldiğinizde belki tekrar yükselirsiniz ve yükselecek yer yükselecek yere kadar gider sonra

Belki gitmez

Çünkü yükselin ve korkun, der ideolojiniz

Yoksa ense tıraşları alınmış kafaları yüksek insanların hayatını mı yaşıyordum?

Rock’n roll kadar kafanıza taş düşsün ve düşün biraz da

Düşün ki düşmenin yükselmek kadar değeri olsun

Blues temelli devrimsel hareketleri gördüğünde şaşıracak

Ayakların ritmine, kolların savrukluğuna adadığım anda kendimi

Bilinçdışı hareketlerime bir anlam veremeyecek

Anlamadan dans edecek

Bunu anlarsan yüksek bir kavrayış seninle olacak

Meditasyonun çıkış noktasına yaklaştığın için mucizevi kutsal ritimler görünecek

Afrika’ya dönüş biletini kaptın

Suya atılmış balığın suda çırpınışını görmeye programlanmış beyinlerin göçünü temsil eden bir galeriye katıldım

Hüküm verdiklerini sananlar tablosuydu anarşiye yol açan sanat anlayışı

Sadece sallanan bir salıncak kadar işlevi olsun istedikleri mavi renkli boya fırçasından çıkanlarla dünya değişecekti

Mücadelenin rengini bulmaya çalışan sanatçı düş kırıklığına uğrayıp dururdu

Dururdu durmasına

Mavilerden geçerken herkes biraz hüzünlenir ne de olsa

Sesi yüksek çıksın diye bağırdı

Çığlıkları sessiz bir iklim yaratıyordu

Ne yazık

Ne garip

Ne felaket

Hayal satan arkadaşlar

Önce akademik bir tonda çığırır

Sonra sessizce kulağına fısıldayıp

Serserilik yaptıklarını iddia ederler

Böyle gördüm

Ve

Şimdi

Onları

İçimden

Atıyorum

Sorun

Meğerse

Benmişim

Ve

Nihayet

Kısa boylu çayırlarda esiyor rüzgar

Yolgezer vurmuş yola

Çıkıyor çayırların birine

Toprağı sıkıca kavramış çimler rüzgarda sallanıyor

Alexandra Palace’da siyah beyaz televizyon devrimi yerini renkli televizyon devrimine bırakıyor

John Lennon gözlüğünü düşürüyor

Mojo yükseliyor

Cinsel devrim yanlış yöne sapıyor

Dım dıp dıp boom boom boom

Hoochie coochie

Nasıl yazıyorsan öyle dans ediyorsun!

Scroll to Top