Yeniden Doğma Denemesi 1

The following two tabs change content below.
Cüneyt Karaöz

Cüneyt Karaöz

Cüneyt Karaöz

Latest posts by Cüneyt Karaöz (see all)

Çok yaralandığım bir gecenin ardından, yeniden doğmak istemiştim. Başaramadım. Başkalaşabilmek için, ölmek gerekiyormuş. Kanımı tamamen akıtmam, ruhumu bütünüyle salıvermem lazımmış önce. Beceremedim.

Tüm hatıraları kaybedebilirdim, hayalleri ya da tenimde o an hissettiğim her şeyi. Tüm sokakları, evleri, pencereleri yutabilirdim. Yollara düşebilirdim hiç düşünmeden. Yaralarımı sarıp iyileşmeyi umut edebilirdim. Ama yeniden doğmak, yeni bir hayata başlamak için, daha fazlası gerekiyordu.

Kasım ayının ortaları geçmesine rağmen, Akdeniz’de sonbahar yeni başlamıştı. İlk yağmur kendini ancak göstermişti ve akşamlar artık daha serindi. Biraz yürümek, kasabanın ışıklarının bittiği tarafa, iyi gelir demiştim. Karanlığa, serin uğultulara ve yalnızlık hissinin kapılarına doğru.. Yukarıda yarım bir gök, ağaçların terse düşen gölgeleri ve birtakım yıldızlar ile..

İçimde parçalanmış şarapneller, derime kadar dayanmış, nefesim sigara dumanından kısılmış ve günlerdir süren açlıktan bacaklarım yürümeye takatsiz kalmış.. Yine de geri durmuyorum adımlarımı atmaktan, zorla çıktığım yokuşta bir sigara daha yakmaktan ve canımı çıkarıncaya kadar acıtan hatıralarımı düşünmekten.

Bu kasabada; yalnızlığın kapılarının açıldığı, sokak lambalarının aydınlığının kesildiği yerde, şu an tam da önünde durduğum ölüler diyarı! İçindeki mezarları saysam, kasabada yaşayanların yarısından azdır. Başından sonuna yarım dakikada yürüyebilirim. Çitlerin özenli, mezar taşların şaşalı, çiçeklerin bakımlı ve deniz mi deniz manzaralı..

Lanetli bir kasaba burası.. İçindeki o kadar acıya ve kötülüğe rağmen, insanlar yeterince ölemiyor. Herkes hak edemiyor bu mezar taşlarını, bu manzarayı, bu toprağı.. Bu yüzden ödüllendiriliyor toprağa girebilenler. Peki ya içlerinde hapsolmuş ruhlarıyla sokaklarda dolaşan bedenler, köpeklerin acı çığlıkları, kıyıları tokatlayan köpüklü dalgalar.. Kurtulun bu döngüden ve beni de alın, çözün hücrelerimi, biyolojimi, tinimi..

Acaba ne kadar sigara daha içersem ölebilirim? Daha ne kadar ağlarsam susuzluktan kurur bedenim? Hak edebilir miyim nemli toprağı? Bu manzarayı, çiçekleri, dönüşümü, sonsuz huzuru, evrensel barışı, çürüyebilmeyi, bakteri olmayı, faydayı, başkalaşıp yeniden doğmayı hak edebilir miyim?

Scroll to Top