ACADEMIC’N ROLL’A HOŞGELDİN

The following two tabs change content below.

Academic’N Roll bünyesinde yıllarca komünlerde, şehirlerde, sahillerde irili ufaklı yüzlerce buluşma alınmış, festivallerde, sokaklarda, kampüslerde yüzlerce kişiyle bir araya gelinmiş ve anlatılan senin hikayen olmuştu! Bu yıl itibariyle Yolda Projesi 10. yaşına giriyor…

Yolda Projesi “insanın özgür olmaya mahkum olduğu” bir çağda, yerkürenin farklı coğrafyalarından edindiği tecrübelere ve gözlemlere dayanarak akademik boyutta harekete geçme iradesini kazanmıştır. Bir yanda bilimsel rasyonelliği antagonizma dürtüsüyle gereğinden fazla yücelten makine-tapınmacılığının, diğer yandaysa günümüzün gelenekçilik ve modernite karışımını temsil eden politika-din-kültür kurumlarının çelişkileriyle boğuşan bir dünyada, “dünyayı değiştir” mantrasının izinden gidebilmek için Zizek’e atıfla düşünmeye geri dönmek gerekmektedir. İşte bu koşullar içerisinde 2013 Gezi Direnişi’nde Academic’N Roll doğmuştur.

Bilimsel özgürlüğün ve meditatif yaşam sanatının mekanik burjuva elementlerinden oluşan yapıları aşabilen bir yanı vardır. Yol devinimi, göz boyayıcı bilimsel kurultayların statik ritmini aşarak onu değiştirir. Adorno’nun tabiriyle “kapitalist totalitenin komplo düzeneği”ni ifşa etmekle başlayan bu süreç; içsel ve dışsal analizin dolaylı ve dolaysız anlatımında bütünlüklü bir vücuda kavuşana kadar organizmanın temel işlevini yerine getirecektir. Academic’N Roll’un çalışmaları -işte tam bu noktada- gizemciliğin toplumsal görüngüyü akıldışılığa iten antogonizmasını akılcılıkla barıştırma amacını taşımaktadır.

Ve en nihayetinde, fikir denilen şey ortaya çıkış anını zamanın herhangi bir diliminde yaşayan insanların aynı şarkıları söylemesine borçludur. Bu sebeple, fikrin farklı şekillerde dile gelebildiğini metnin sonunda en güzel ispatıyla sunmak isteriz!

Ve eğer düşersek bu yolda
Söyleyecek sözümüz olsun
Ve eğer kalkarsak ayağa tekrar
Bunu senin sayende yaptığımı bileyim
Şarkıda da söylediği gibi
“İçimde bir his var, ta derinlerde
Saklayamadığım bir his var içimde”

Senin de düşündüğün/sorguladığın ve bilimsel nitelikte geliştirmek istediğin herhangi bir konu olabilir.

Bunun için [email protected] adresine çalışma özetini gönderebilirsin.

17 Ocak 1988’de Osho insanların hem maddeyle ilgili dışsal bilimleri, hem içsel meditasyon bilimini keşfedebilecekleri bir toplantı yeri yaratmakla ilgili bir komün hayalinden bahsetti. Bu geçmişte sık sık bahsettiği bir öneriydi, ama artık fikrini daha da rafine etmişti.

Ben bu aşram’ın yavaş yavaş bir Dünya Yaratıcılık Bilimleri Akademisi’ne doğru gelişmesini istiyorum. Bu belki şimdiye dek yapılmış en büyük sentez olacak. Sizin dinsiz gerçek arayışınız hiçbir şekilde nesnel gerçeklik arayışını engellemez, çünkü bu alanlar kesinlikle ayrıdır; üst üste geçmez. Bir bilim adamı ve meditasyoncu olabilirsin. Aslında, meditasyonda ne kadar derine inersen, o kadar berraklık, o kadar zekâ, o kadar dehanın içinde çiçeklendiğini göreceksin ve bu tamamen yeni bir bilim yaratabilir. Eski bilim dine karşı bir tepki olarak yaratılmıştı. Benim bahsettiğim yeni bilim hiçbir şeye tepki değil, taşkın bir enerji, zekâ, yaratıcılık. Politika bilimi yozlaştırdı, çünkü onun ilgi alanı yalnızca savaş. Dinler bilimi kabul edemez, çünkü hepsi batıl inançlı ve bilim tanrılarının tamamını, tüm batıl inançlarını yok edecekti.

Bilim bu üç yüz yılı çok zor durumda geçirdi, bir yandan dinle mücadele etti, diğer yandan bilinçsizce politikacıların kölesi oldu. Ben bu mekânın büyümesini istiyorum ve tamamen yaşam olumlayan hedeflere adanmış bir dünya bilim ve sanat akademisi için ayarlamalar yapıyorum. Hiroşima’yı ve Nagasaki’yi yaratan, binlerce insanı, kuşu, ağacı yok eden bilim -sebepsizce, sırf politikacılar atom enerjisinin işe yarayıp yaramadığını anlamak istedi diye- ve daha fazla yiyecek, daha fazla yaşam, daha iyi sağlık, yaşamın tüm alanlarında daha fazla zekâ yaratabilen aynı bilim. Ama bilim politikacıların ellerinden alınmalı ve dinler hakkında düşünmeye zahmet etmemeli. Nobel Ödül sahipleri, ünlü bilim adamları, farklı boyuttan sanatçılar akademiyi oluşturacak ve bilimin yıkıcı olma eğilimini değiştirmek için çaba gösterecekler. Sannyasinlerimiz -ve pek çok bilim adamı, sanatçı, doktor var- akademiye yardımcı olacak. Burs vereceğiz ve dünyanın her yerinden insanlar gelip yaşam olumlayan, insanlıkta daha fazla sevgi yaratan, nihai devrimi hazırlayan farklı bir bilim, farklı bir sanat için çalışabilecekler.

O nihai devrim tek bir dünya hükümetidir çünkü dünyanın tek hükümeti olmadığı sürece savaşları durduramazsın. Her ulusun kendi askeri, kendi savunmaları, kendi silahları olmak zorundadır ve kimin daha büyük bir yıkıcı gücü olduğu konusunda rekabet vardır. Ama tek bir dünya hükümeti olduğu zaman ordulara, hava kuvvetlerine, deniz kuvvetlerine gerek kalmayacak; bunların hepsi yaşama, insanlığın tümüne adanmış hizmetlere dönüştürülebilir. Ve Dünya Bilimler Akademisi ilk adım olacak, çünkü dünyanın her yerinden gelen bilim adamlarını yavaş yavaş politikacıların ellerinden alabilirsek, politikacıların tüm gücü biter. Onlar güçlü değil; arkalarındaki güç bilim adamları. Ve bilim adamı büyük güçlük içinde, çünkü dünyada bilim adamına çalışacak yeterli kaynağı veren kurum yok. Galile’nin kendi evinde küçük bir laboratuvar kurduğu ve bilim adamlarının dışarıdan destek almadan çalıştığı günler çoktan geçti. Artık bilim o kadar karmaşık ki, o kadar çok dal gelişti ki -ve her dal kendi içinde bir bilim oldu- bilim adamı hükümet ya da parası olan, zekâsı olan, öğrencilere adanmış çok güçlü bir kurum tarafından desteklenmediği sürece çalışamıyor. Öyle görünüyor ki varoluş akademiyi yaratmak için ihtiyaç duyacağımız parayı ayarlıyor. İnsani yardım hizmetleri için pek çok vakfı olan çok önemli bir Japon, bu dünya enstitüsünü kurmak için o vakıflardan para getirmenin mümkün olup olmayacağını görmek için geliyor. Ve enstitü dünyanın her yerinden, istisnasız tüm bilim adamlarından destek görecek, çünkü artık herkes yaşama değil ölüme hizmet ettiklerini gördü.

Bilimsel araştırmalar için en büyük kütüphaneyi kurabiliriz, çalışan, araştıran sannyasinlerimiz olabilir. Sentez öyle olacak ki enstitüde çalışan herkes meditasyon da yapacak, çünkü meditasyon içinde derin olmazsa, sevgi kaynakların uyuşuk kalır. Mutluluğun, coşkun çiçek açmaz. İnsan bilim için değildir, bilim insan içindir. Ama bilim adamları güçlük içinde. Bireysel olarak çalışamıyorlar; bir hükümetin altında çalışmak zorundalar. Hükümetin çıkarı savaşta ve hiçbir din onları desteklemiyor, çünkü bulguları dinsel batıl inançları yok ediyor.

Benim yaşama, sevgiye, kahkahaya adanmış -daha iyi bir insanlık yaratmaya, daha iyi ve daha saf, sağlıklı bir atmosfer yaratmaya, bozulmuş ekolojiyi düzeltmeye adanmış- bir dünya akademisi yaratarak doldurmak istediğim büyük bir boşluk var. Koregaon Parkı’nı satın almak için para kaynakları buluyoruz. Hindistan’da iyi olan bir şey var: Her şey daha ucuz ve insanlar her ülkeden gelebiliyor, burada üç, dört ay geçirebiliyor, sonra sekiz aylığına ülkelerine dönüyorlar, yeterince para kazanıp gene geliyorlar. Burada çalışmalarına gerek kalmıyor. Burası onların meditasyon tapınağı. Ve ben tüm boyutları -müzik öğretecek en iyi müzisyenleri, resim yapmayı öğretecek en iyi ressamları, sana şiir deneyimi ve bunun ifadesini öğretecek en iyi şairler- istiyorum. Ben tedavi edilemez bir hayalciyim. Ama sana hayatta ne hayal ettiysem, hiçbir şey yapmadan başardığımı söyleyebilirim. Yalnızca varoluşa bir teklif…

OSHO

Scroll to Top