Çatlaklar

Endişeli ve geometrik avuçların galası var morgda

aydınlatmayan ışık korkunun soyağacıdır

ve krizleri palavra duaların menfaati

şu ham kımıltılarla sızlanmanın müzikal trajedisi sayılan

ve yaşamak denen iltihaba seyirci kalmak zorunda bırakılan

ezberi fiyasko yörüngeler ve yeter

artık kıymetini bilmek gerek

zalimliğin bile.

.

bulut geçiyor

bir bulutun altından

senin bir yerlerde telefonun çalıyor

bense meyveler soyuyorum resmine.

.

İnsan, kendisinin başkasında unutulması gerektiğine karar veriyor

ilk kez kanat çırparak söndürüyor bir kuş

sağdan soldan kafesini yakan alevi

alyansını düşürüyor kadavra

çatlaktan

sızıyor

yeni

çatlaklar.

.

Kulaktan kulağa anonsu dönüyor bir kılıcın

misafir efsaneler atmış kuyulara

lanetli tohumlar ekmiş

öldürmüş ses bekleyenlerin hepsini seslerinin tasvirleriden

biçimli tanılar koymuş

iddialı ormanlar

kıçı bezli çocuklar ve karnı şiş

kamburu yamuk yumuk adamlar

anlayacağın fena bir tınıyla açılıyor perde bu sefer

bunca zaman sonra

ve her yerin talan edildiği set kavgalarını izliyoruz

aksayan binlerce keman

nasıl tanrısal ve nasıl bir telaşlı girdap.

kim bilir

belki ben bu suni kuğulardan

ve o mavi sandaldan düştüm buraya

masum yolcular

zavallı müptezeller

ve çığlığını çağıran sancılar

ihanetler elbette değişir

hain dediğin ise hep sabit

Bırak mırıldansın jiletleri plastik besteler

toprağın toprağa gömülmesi de yüzleşmektir

acının üzerine bastığı bavullar

oldum olası yorgun nükseden o etrafı tel örgülü dürtü

üşenmez mana

doğurgan küfür

alkolik asansörler.

.

en sevdiğim hırçınlık kılıçtır

en sevdiğim kılıç hırçınlık

ey kibir, senden rica ediyorum ölümden sonra bizi yadırgama

.

aykut akgül