Gömdüğüm Yerden

The following two tabs change content below.
ayrıntıya müptezel

ayrıntıya müptezel

Biraz kitap yazmış, biraz şiir, biraz roman.
ayrıntıya müptezel

Latest posts by ayrıntıya müptezel (see all)

kalbim yorgun bir batalıktır
şimdi sen yorgun olmayan bataklık mı olur diyeceksin
durup pencereden dışarı bakacağım
dudağımın kıyısında titreyen perde
saçlarım hindistan cevizinden bir şampuan
eteğini düzelteceksin arsız kadınlar gibi
bataklık diyeceğim sonra ben
kendimi bir bok zannederken üstelik
içimi ürpertmiştir hep benim
akan trafik ve gökdelenler serinliğiyle
uzanıp bir bataklığa dönüştüğümü hayal edeceğim
sakallı kursağımla eşyaları yutarken
beton duvarları çiğnerken sarı dişlerimle
çelik kapılar, balkon korkulukları ve merdiven boşlukları diyeceğim
tatlı niyetine elbette en sonunda mırıldanacağım
beni unut, çok korkmayacağım

kadehimi göğe yaklaştırıp göç eden kuşlara içeceğim
bir kılıç gibi pasparlak ve upuzun susacağım oturduğum yerde
göz alıcı sokakların hepsini sökeceğim gömdüğüm yerden
daha fazla içmesini isteyeceğim ruhumun
daha fazla yol göstermesini sahteliklerin
duyuyor ve ağlıyor olacak hepsi de
bense tam burada hayat dolu bedelleriyle sönük heveslerimin
kendine gelmesini bekleyeceğim dövüldükçe
anlatamam diyeceğim, iz bırakmak bomboş bir düşmanlıktı

körpe bir bataklıktır benim bazen şu düşük çenem
mezarlık çapakları uykusuz gözlerimde
peşinde perperişan parke taşları yırtık paçalarımın
çıplak çıkacağım bu sefer sahneye
çırılçıplak geçeceğim kendimden
tutkulu yeminler gibi sıkacağım yumruklarımı
hıçkırıkları nefretle besleyeceğim
işte böyle diyeceğim sonra sancıyan beynimi gösterip
ben üstesinden gelemediğim her şeyi tanrım belledim

epeydir gözlerimi üzerinden alamadığım aynalar
birer ceset gibi
çürümenin yarattığı o yaratık
böyle olmaz, hayır bu bataklık bu melodiye asla uymaz
çok uzun zamandır bu kentte olup olmadığımı bilmiyorum
ve senden rica ediyorum
beni affedecek bir semt bulalım

içime bastırıp söndürüyorum sigarayı
etekleri matador kaçkını kadınlar
ve tekmeleri bir çuval dolusu demir gibi adamlar
nefesimi alıp hayal gördüğüm yere koşuyorum
nereye gitsem çiçeği burnunda saatler
hiç tatmadığım telaşlar
ve zordur tırmanması buraya diyorlar
elimde bir televizyon kumandası
çünkü başka hiçbir yolu yok yaşama sahip olmanın
elimde tutuyorum kolay bulunmaz bir taş sımsıkı
çünkü üzerinde kendi kanım var
elbette böyle bir taşın bulunması çok zordur diyorum
neyse diyorum
ve yine sevileceğinden bahsediyor cinayet haberleri
pişmanlığından tanıyorum izmaritleri
ister feshedelim
ister farz
bense bunca arbedenin adını felaket koyuyorum

şimdilik bazı yerleri eksik geçtim
zira, uzun zamandır kısmen yaşıyorum

Aykut Akgül

Scroll to Top