Blog

Peyote’de Bir Kısa Film

Shot! David Lynch 1967’de ilk kısa filmini çektiğinde durum şöyleydi; Londra merkezli underground kültür altın çağını yaşıyordu, The Beatles ve Pink Floyd Abbey Road’da psychedelic albümlerini kaydediyorlardı, Nouvelle Vague dünyayı kasıp kavuruyordu… Biz diyoruz ki bunu kaçırman mümkün değil… Soho’dan, Greenwitch Village’dan, Quartier Latin’den UFO Club’dan, Chelsea Hotel’den, Whisky A Go Go’dan, Godard’dan, Lynch’den, Bertolucci’den, […]

Peyote’de Bir Kısa Film Read More »

One Equals One

look around the world is turning to reddish brown crush them those pills of all social order crush them those doctrines of organized religion and war crush the brutal will sweep it beat it crush it constantly evolving hyper-coded world crush it hierarchy of recognition stroke it hush-hush, stillness, silence memory, innocence, wholeness no peace

One Equals One Read More »

Şiir, Metafor, Yol, Ekmek, Seks

Şiir için Zamandan çok önce varolmuş hiçliğin engin uçurumları için Tüm yaşamın döngüselliği için Suya batırıyorum başımın tepesini Dönüşüm hayallerinin, değişen dünyaların kaybolan denizlerinde yaşadığı dingin sığınaklara çekiliyorum. Metafor için Algının gerçekliği ve gerçekliğin aldatıcı görünüşünü kucakladığımda deprem oldu. Bu sırada ben, gelecekteki anılarını gören bir hayal ürünüydüm. Güneş’in altında- ürkütücü derecede- karanlıktım. Issız Bir

Şiir, Metafor, Yol, Ekmek, Seks Read More »

ACADEMIC’N ROLL: SERSERİ ENTELEKTÜELLER

Bir şey vardı. İşgalle başladı. Ama savaş patlak verince libidinal ekonomimiz çöktü. Ambargo kalktı. Ödünç verdi ve kiraladı. Halbuki bu kararı destekleyenlerin başında kimse yoktu. Koz olarak kullandığım, köşeye sıkıştığım, işin daha da ilginci elimden geleni ardıma koymadığım bir deneyimler çağından sonra artık düşünme çağı/felsefe çağı başlamış oldu. Anglosakson cömertliğim düşmek üzere olan cephe savaşlarını

ACADEMIC’N ROLL: SERSERİ ENTELEKTÜELLER Read More »

İmparatorluğun Panaroması: Alman Enflasyonunda Bir Gezinti (Walter BENJAMIN)

I. Alman burjuvazisinin hayat tarzı olan aptallık ve korkaklık alaşı­mını eleveren beylik sözler dağarcığı içinde, yaklaşmakta olan felaketten söz edeni özellikle dikkate değer: “İşler artık böyle devam edemez.” Geçmiş onyıllardan türetilmiş güvenlik ve mülkiyet kavramlarına çaresizce saplanıp kalmak, sıradan yurttaşı mevcut durumun temelinde yatan, aslında son derece dikkate değer yepyeni istikrar unsurları­nı algılayabilmekten alıkoyar. Savaş

İmparatorluğun Panaroması: Alman Enflasyonunda Bir Gezinti (Walter BENJAMIN) Read More »

SEVME CESARETİ

K o r k u , sevgi eksikliğinden başka bir şey değildir. B i r şeyi sevgiyle yap, korkuyu unut. Eğer i y i seversen, korku kaybolur. Eğer derinden seversen, korku oluşmaz. K o r k u , bir olumsuzlamadır; bir yokluktur. B u n u çok çok derinden anlamak gerekir. Eğer bunu kavrayamazsan, korkunun

SEVME CESARETİ Read More »

Marcuse: Adorno Üzerine Düşünceler

Adorno’nun 6 Ağustos 1969’da kalp krizi geçirerek ölmesinin ardından Herbert Marcuse’nin Frankfurt radyosuna, Michaela Seiffe’ye verdiği röportaj… Adorno’yu ölüm yıl dönümünde anmak ve Marcuse ile Adorno arasındaki, özellikle ’68 hareketi üzerine olan fikir ayrılıklarını da ortaya koymak adına bu çeviriye göz atmak, eleştirel teori ve radikal değişim ile ilgilenen araştırmacılar için oldukça yararlı olacaktır.  Marcuse:

Marcuse: Adorno Üzerine Düşünceler Read More »

Slavoj Zizek Wall Street’te: Uyanış biziz!

Biz hepimiz kaybedenleriz, ancak gerçek kaybedenler aşağıda, Wall Street’te. Onlar milyarlarca dolar paramızla kurtarıldılar. Bize sosyalist deniyor, ancak burada zenginler için her zaman sosyalizm mevcut. Özel mülkiyete saygı duymadığımızı söylüyorlar, ancak 2008 finansal çöküşünde, buradaki herkesin haftalar boyunca gece gündüz yok edebileceğinden daha fazla güç bela kazanılmış özel mülkiyet yok edildi. Size, hayalci olduğumuzu söylüyorlar.

Slavoj Zizek Wall Street’te: Uyanış biziz! Read More »

YAZAMAYAN YAZAR

Çok fazla yazan biri değildim hiçbir zaman. Yazar da denmezdi zaten bana. Ben öyle karalıyordum iki üç satır bir şey sonra gönderiyordum birkaç yere. En kötü ihtimalle elimde tutuyordum. Sanatı her gün icra edecek kadar heyecanlı da değildim, sanatı odak noktası yapacak kadar meraklısı da değildim. Her zaman büyük bir tüketici olmama rağmen maalesef üretim

YAZAMAYAN YAZAR Read More »

Sıçrama Fa Minör

Şarkıdan şarkıya senkronize olarak konuşma eylemini gerçekleştirme; modern iletişim kalıplarında günümüzün en gelişkin insan türünün gerçekleştirdiği bir eylem biçimidir. Bitkiden hayvana, hayvandan insana doğru gelişen bilinç insan sonrası evrede de bir sıçrama gerçekleştirecekse eğer bunu şarkılarla iletişim kurabilen formlar aracılığıyla yapacaktır. Hep kendi başına nasıl bilebilirsin yalnız olmadığını? Ama bir şekilde bilirsin, yalnız değilsin. Hatırla,

Sıçrama Fa Minör Read More »

Yolun Mistik Kadını

Nefertiri yola çıktığında karnında Luxor’dan kalma antik bir yaşam taşıyordu. Yolculuk başlamadan önce bitecek sandığında karnı şişiyordu. Karnındaki arketipler canlanıyordu. Göğsü pembeleşmişti. Güneş erildi, Ay dişildi. Doğu’ya yaptığı gezi Kadeş Savaşı’nı andırıyordu. Hititler’in fırtına tanrısı Teşup karnındaki hiyeroglifleri görmüştü. Bin tanrılı topraklarda tek başına ilerliyordu. Bazı zamanlar annesiz bir çocuk gibi hissediyordu. Güneş tam tepedeyken

Yolun Mistik Kadını Read More »

Ufka Ufak Bakışlar

Çok fazla insanın haberdar olmadığı bir sahilin kenarında ufku karşıma almış düşünüyordum. Arkamda sonradan sessizleşmiş bir orman, önümde bir derya, bir yandan da gözlerimi ufka dikmiş bir halde kendim, kendimle beraber oturmuş, düşünüyordum. KENDİMİ ÖZGÜR HİSSEDİYORDUM Çakıllı yollardan, sarp kayalıklardan dolayı aşınmaya yüz tutmuş sandaletlerim, yola çıktığım günden beri gerçek rengini unuttuğum kargo cep pantolonum,

Ufka Ufak Bakışlar Read More »

Scroll to Top