Blog

LENİN’DEN “Bir Yayıncının Notları”

Çok yüksek, alabildiğine sarp ve o güne değin çıkılmamış bir dağa çıkmak isteyen bir insanı varsayalım. Bu insanın duyulmamış güçlüklerden ve tehlikelerden sonra kendinden öncekilerden çok daha yükseğe tırmanmayı başardığını, ama doruğa henüz erişemediğini düşünelim. Bu insan bulunduğu noktada öyle bir durumdadır ki, daha ileriye, seçtiği yöne gitmesi yalnız güç ve tehlikeli değil, fakat artık […]

LENİN’DEN “Bir Yayıncının Notları” Read More »

Marx’ın Bir Çift Sözü Var…

ULUS BAKER De te fabula narratur, senin hikâyeni anlatıyorlar. Bir köylü kulübesinde bir saraydakinden farklı düşünülür Din… ruhsuz bir dünyanın ruhu… Marx’ın Birinci Sözü De te fabula narratur, senin hikâyeni anlatıyorlar… Alman işçilerine İngiltere’de kapitalizmin gelişme sürecinin kanlı canlı bir anlatısını haber veren bu Latinizm, Marx’ın ele alacağımız birinci sözü… “Ama eğer Alman okur, İngiliz

Marx’ın Bir Çift Sözü Var… Read More »

Dalgın Papatya 4

biz seninle bir savaştan bahsediyoruz dünyaya birbirimize aşık olarakaklımızın almadığı silahlar parlıyor göğsümüzeruhumuz ha patladı ha patlayacak bir kompartımanistasyonlar yağmalıyoruz biz seninle korkumuzdanama korkusuzcaağzımdaki kanı yakamı yukarı çekiştirip silerek merhaba bitanem diyorum sanave çırılçıplak oturmuşuz seninle bir yatak odasındabağdaş kurmuşuz karşılıklıhem yemin eder hem de tövbe eder gibi inatçısenin göğüslerinden güller fışkırıyorbenim bakışlarımdan çocuklarellerim kıskanç

Dalgın Papatya 4 Read More »

Karalıyorum

Not defterimin üç sayfası biraz önce yazıp üzerini karaladığım sözlerle dolu. Rüzgarda yaprakları sallanan bir palmiye ağacı düşüncelerim. Yelin kuvveti değişmese de, bedenleri kuruyup her an kırılabilecekler gibi. Fikirlerle hummalı yüzleşmeler. Yoğunlaşmadan betimleyemiyor, betimleyemeden anlatamıyor, anlatamadıkça da karalıyorum. Karalıyorum.

Karalıyorum Read More »

Sessizlik Durumu

Yanımdaki arkadaşın sesi aşağıdan geçen hurdacınınkini bastırıyor olacak ki daha da derinden bağırmaya başladı bizim hurdacı. Arkadaş çok sinirli. Biraz önce pilavcıda gördüğü gencin saçlarının rezaletliğinden, onun gibilerinin saçlarından tutulup meydanda iki tur süründürülmeleri gerektiğinden, aksi takdirde sayılarının azalmalarının söz konusu olmayacağından gibi cümlelerle başlayan monoloğu, üst komşunun yaptığı kişiliksizliklere, bilmemkimin ahlaksızlığına ve ya terbiyesizliğine

Sessizlik Durumu Read More »

Yeşilçam’da gerçek bir YOL adamı : İHSAN YÜCE

İHSAN ”BABA” YÜCE.. Köyde muhtar, kimi zaman ağa, şehirde işçi, bazenesnaf, belki emekli aile babası, nadiren fabrikatör,ara sıra balıkçı, tatlıcı, pilavcı: “İhsan Yüce’’Yeşilçam’a girdiğinden beri emek harcamadığı proje yokgibi. Kemal Sunal‘ın sevdiği kızın, çıkarcı babası olarak bildikonu. Bilmediğimiz ise Kibar Feyzo, Çarıklı Milyoner,İnatçı ve onlarca daha filmin senaristi olduğudur.Varını yoğunu sinemaya adamış, sinemadanönce de tiyatroyla

Yeşilçam’da gerçek bir YOL adamı : İHSAN YÜCE Read More »

MİLAD YIL 2010: ROCK’ROLL ve FENERBAHÇE..

Lise yıllarımdan bu yana ailem dışında tutkuyla bağlı olduğum 2 şey var;Biri Rock’n Roll,Diğeri ise Fenerbahçe.2004 yılında, erken atıldığım iş hayatında kazandığım bütün parayı bu iki şeye harcadım. Her yıl mabedimiz olan Kadıköy Fenerbahçe Şükrü SARAÇOĞLU stadyumunda kombine biletim hazırdı.Lise yıllarımdan bu yana son kuruşuma kadar harcadığım diğer şey ise Rock’n Roll adına ülkemize gelen

MİLAD YIL 2010: ROCK’ROLL ve FENERBAHÇE.. Read More »

Mizah Canavarları, Masal izahları

Kelimeler uğruyor zihnime. Altından oyukların açıldığı, saçak saçak büyüyen, derinleşen kelime.   “Liyakat”. Öyle dadanmış ki şuuruma bu kelam, merdivenleri inerken, şifreleri tuşlarken, erimiş şekeri üçerli hamlelerle karıştırırken kaşık darbeleriyle… Li- ya- kat, li- ya, kat… Kurcalıyor kurcalıyor… Bir elma kurdu gibi kavisler açıyor yiyip bitirerek tüm makul izahı. Doğru adam ve doğru iş denkleminin

Mizah Canavarları, Masal izahları Read More »

Çatlaklar

Endişeli ve geometrik avuçların galası var morgda aydınlatmayan ışık korkunun soyağacıdır ve krizleri palavra duaların menfaati şu ham kımıltılarla sızlanmanın müzikal trajedisi sayılan ve yaşamak denen iltihaba seyirci kalmak zorunda bırakılan ezberi fiyasko yörüngeler ve yeter artık kıymetini bilmek gerek zalimliğin bile. . bulut geçiyor bir bulutun altından senin bir yerlerde telefonun çalıyor bense meyveler

Çatlaklar Read More »

Bella Ciao

Kendi kendime konuştuğum sıradan sabah rutinlerimden birisinde “Uzun zaman oldu.” diyerek bir şeyler karalamayı hayal ettim. Vaktin ızdırap içerisinde akan şelaleleri gibi nasıl geçtiğini, nasıl ‘kısa vade’ denilen şeyin aslında bir simülasyondan ibaret olduğunu düşündüm o sıralarda. Beynimin içerisinde yükselen dalgaların artık zirveye ulaştığını anladım. “Eh, çare kalmadı.” diyerek de geçtim ‘kâğıdın’ başına. -MS OFFICE

Bella Ciao Read More »

şeytanlar ve buz kıracağım

yine gözlerim dönüyor kendi halinde yahut sökülüyor aklımdaki firavun musasız sloganlar ve marşlar dikiyorum evimin bahçesine kimseye karışmayacağız biz kimsenin olacak kadar aç kalmayacağız mesela taş devrine döneceğim çok sıkılırsa canım ıslık çalmayı öğreneceğim en olmadı bir bakıma doğu batı sentezi yaparak izleyeceğim yağmuru . burnum tıkalı elimde silah ağzımda sırça bir hapşırık lekelerin hepsine

şeytanlar ve buz kıracağım Read More »

Maziler Mahşeri

Şeytanın entrikasıdır kıvılcım tanrı bütün dualardan eskidir ve bir zincir ne kadar masum olursa olsun hala bir zincirdir. Unutma, nefret hayal kırıklığının yere sağlam basan halidir perişan olmak eskilerde kalmıştır artık ve ben saçlarımı kendim kesiyorum uzun zamandır aynalar ve gözlerim bundan habersiz ortaya çok sıkı bir yalan gibi düşüyor mahşer aklımda hayvanlar koşturuyor göğsümü

Maziler Mahşeri Read More »

Scroll to Top